23 Mart 2018 Cuma

Son Şans (2015)

     Son şans ya da orijinal adıyla Southpaw, başrolünde Jake Gyllenhaal, Rachel McAdams ve Forest Whitaker'ın yer'aldığı 2015 yapımı bir film. Filmde Billy Hope adında Amerikan bir boksörün hayatı anlatılıyor. 
      Yazıya böyle başladığıma bakmayın, bu filmin diğer sıradan boks filmlerinden önemli bir farkı var. Kanımca bu fark, filmin senaryosu. Kurt Setter'in kaleme aldığı bu senaryonun diğerlerinden farkı alelade bir kaybetme-kazanma öyküsünün olmaması. Billy Hope, başarılı ve zengin bir boksör olarak hayatına devam ederken karısı Maureen'in ölümüyle birlikte depresif bir insana dönüşüyor. Hope'un yaptıkları yüzünden kızı Leila'nın velayeti de elinden alınıyor. Kızının velayetinin de elinden alınmasıyla birlikte Hope yalnız, parasız ve kötü alışkanlık edinmiş, yenik bir boksör haline geliyor. Kendisiyle yaşadığı yüzleşmenin ardından da kızının velayetini almak için eski hayatını kazanmaya çalışıyor.
      Filmin can alıcı noktası, Hope'un yaşadıklarının birçok kişinin yaşantısına dokunuyor oluşu. Bir şeyleri kaybetmenin ve yeniden kazanma çabasının anlatıldığı kaliteli bir film diyebilirim. Filmde yapılan en iyi iş ise bu kazanma çabasının gerçekçi bir yapıda, sıradan bir kurgudan daha uzak işlenmiş olmasıydı. Filmin sonlarına doğru kendinizle ilgili bir şeyleri filmin paralelinde  düşünmeye başlayıp aynı gücü kendinizde bulabiliyorsunuz. Film, sıradan bir başarı hikayesinden ziyade, bu kadar dramın içinde yine de insanın elinden bir şeylerin gelebileceğini gösteriyor, hatta hissettiriyor.
     Filmin tek kötü yönü de yine senaryo ile ilgili. Kurgusu bu kadar güzel olan bir filmin senaryosunda o kadar çok olayın sonucu havada kalıyor ki filmin etkisinde kalsanız da kafanızdaki soru işaretlerini bir türlü cevaplandıramıyorsunuz. Böyle iyi bir işte böyle bariz hatalar nasıl yapılmış, nasıl bu kadar yüzeysel değinmelere gidilmiş bilmiyorum.
     Her şeye rağmen, vakti olanların çok da büyük beklentilere girmeden izleyebileceği, izlerse iyi şeyler kapacağı güzel bir film. 
Film dolu günler! 

4 Mart 2018 Pazar

Cebimdeki Yabancı (2018)

  

   Serra Yılmaz'ın ilk yönetmenlik deneyimi olan ve bence başarılı da olan Cebimdeki Yabancı'nın yapımcıları ise Ferzan Özpetek ve Necati Akpınar. Ayrıca, film iyi bir oyuncu kadrosuna da sahip. Filmde Belçim Bilgin, Buğra Gülsoy, Leyla Lydia Tuğutlu, Çağlar Çorumlu, Şebnem Bozoklu, Serkan Altunorak ve Şükrü Özyıldız yer alıyor. 
     Film, bir akşam yemeği için bir araya gelen yakın arkadaşların o akşam yaşadıklarını konu ediniyor. Bu arkadaş grubu, masada dönen bir muhabbetin üzerine bir oyun oynamaya karar veriyor. Oyunu size kısaca şöyle anlatayım: Herkes telefonunu masanın üzerine koyacak ve o akşam telefonuna gelen bütün aramaları, bütün mesajları herkesin içinde okuyup cevaplandıracak.
     Oyun güzel ama bana sorarsanız oynar mıyım, oynamam. Tabii bu arkadaşlar öyle demiyor, oynamaya başlıyor. E oyun başlayınca aksiyon da başlıyor doğal olarak filmde. Efendime söyleyeyim bir kimin eli kimin cebindecilik, bir tencere dibin karacılık... Çarşı karışıyor yani anlayacağınız...
     İtalyan yapımı Perfetti Sconosciuti filminden uyarlanan film, bence her anlamda başarılı. Senaryosundan ışığına kadar her şey güzel. Özellikle filmde arkadaşların toplandığı ev dikkatimi çekti: Bayıldım, kim bulmuşsa çok iyi bir tercih yapmış. Cebimdeki Yabancı'nın orijinalini izlemedim ancak Cebimdeki Yabancı için "adının hakkını veren, özellikle bir şeyleri fark etmeyi sağlayacak tespitleri olan ve o tespitleri de yüzünüze çarpan bir film" diyebilirim. bu yönüyle hoşuma gitti. Filmin hoşuma giden bir diğer yönüyse sizi saniyeler içinde bir psikolojiden başka bir psikolojiye sokmayı başarabiliyor olmasıydı. Hatta bu psikolojik değişimi o kadar hızlı yaşatıyor ki yer yer kendinize "Üzülüyor muydum, gülüyor muydum?" diye soruyorsunuz.
     İyi olmayan yönlerine gelirsek, filmde bazı sahnelerin havada kaldığını ve hiç gereği yokken beni düşündürdüğünü söyleyebilirim, bazı sahnelerin de yapmacıklık duygusu uyandırdığını ama bunlara rağmen kaliteli, mesajlar içeren, bir şeyleri sorgulatan iyi bir film. İzlenir mi izlenir...